“Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen
bütün insanların boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de
hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan
nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle
günlerim oluy..
“Güliver’in cüceler memleketine düştüğü zamankinden daha çok hayret
içindeydim. Ve bana tiksinti veren bu ruh cüceleri beni de her
tarafımdan sımsıkı yoklamışlardı. Kıpırdanmaya imkân yoktu.”
(Tanıtım Bülteninden)..
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden
habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da
mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
(Tanıtım Bülteninden)..
“Seni bilmem, fakat ben maddelerin üstünde bir manevi bağa, insanları
birbirine yaklaştıran bir hisse kapılıyorum. Düşün, dünyada birbirine
yakın olmak hisleri de olmasa yaşamın manası kalır mı?”
(Tanıtım Bülteninden)..
Olur, bazen olur… İnsan dedikleri mahlukun, içinde neler kaynaştığını
biliyor muyuz? Öyle anlar olur ki, en ummadığımız adam en beklenmedik
şeyleri yapabilir…
(Tanıtım Bülteninden)..