Öykülerin iyileştirici, dönüştürücü bir gücü
olduğuna inanan yazar, insanı anlatırken, insanı ve yaşamı da sorgulamaya
çalışmış. Okuyucuya bilgi aktarmak değil, onunla iletişim kurabilmek ve
yakalayıp öykünün içine alabilmektir amacı. Okurken düşündürmek, merak
uyandırmak, zaman zaman da şaşırta..
Gözlem yeteneği ve duygularını aktarış biçimiyle bizleri anlattığı
öykünün içine çekiveriyor saha ilk satırında. Hani, yüreğime dokundu
denir ya, aynen öyle hissediyor insan onun yazdıklarını okurken.
Özellikle de annesiyle ilgili yazdığı ‘Ena Mahabbik Mama’ (Seni
Seviyorum Anne) başlıklı an..