“Kılıcın keskin yüzünde bir yolculuktu onlarınki. Timur’un acımasız
gücüne karşı koyan ve bedelini canları ile ödeyen soylu bir kadının ve
hükmettiği soyunun hikâyesidir bu. Tek bir kadından, hatundan ürediler.
Her döneme damgasını vuran bir Hatunoğlu yetiştirdiler. Hatun ninenin
gücünü hep ..
Şairlerin düzyazıyla temâsı her zaman farklı, kimi taze ve adeta değişik
baharat karışımı tatlar taşır. Türk edebiyatı bu konuda şanslı bir
edebiyattır. İyi şairleri ve bu iyi şairlerin iyi düzyazıları bambaşka
bir dilsel iklim sunar hepimize. Bayrıl’ın kitabı da öyle. Bir şairin
lezzetli,..
Hangi harf daha çok ben?Hangi şehir benim bu coğrafyada?Yaşamışım, yaşadım yaşıyorum ya;Oysa çöktümdü dizlerimin üstüne çok eskiden...Dedim: kalbim harap olmuş bir yangın yeri!Dedi: mevsimidir ondan; dökülen yalnızca nar taneleri...
“Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen
bütün insanların boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de
hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan
nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle
günlerim oluy..
“Seval Arslan şiirlerindeki kırmızı ok vicdana dönük. Pusulasının
camı berrak, katranındaki sesse tüm soluk alanların sesi… Bir şairden/
şiirden de başka ne beklenebilir ki…”
Bilsen Başaran
(Tanıtım Bülteninden)..
“Türkiye’nin yakın tarihini ustalıkla anlatan Ahmet Yaşar Akkaya’nın
bu son eseri de tabuları yıkacak ezberleri bozacak türden. Bize
Cumhuriyetle birlikte öğretilmeye başlanan resmî tezlerin aksine, Akkaya
gibi cesur kalemlerin araştırmaları, ezberle yok olan nesilleri geri
kazanma konusunda..
“Güliver’in cüceler memleketine düştüğü zamankinden daha çok hayret
içindeydim. Ve bana tiksinti veren bu ruh cüceleri beni de her
tarafımdan sımsıkı yoklamışlardı. Kıpırdanmaya imkân yoktu.”
(Tanıtım Bülteninden)..
Şimdi içimdeki serçeyi uçurma zamanı. Hayalleri gerçekleştirmek için
kanat çırpma zamanı, Atladığım yüksekliğe bakmadan hedefe ulaşma zamanı.
O halde ‘MERHABA’…
(Tanıtım Bülteninden)..
Türk Edebiyatı'nın ilk gerçekçi uzun hikâyesi ve ilk köy romanıdır.
Zehra romanından altı yıl önce yani 1890 yılında Nâbizâde Nâzım
tarafından yazılan bu eser, toplumcu tutumuyla günümüz hikâyeciliğine
yaklaşır. Toprak sorunu, geçim derdi, insanın doğayla mücadelesi,
yöresel gözlemle Anadolu..
Karikatür Alfabesi kitabı ilk serisinde karikatür sanatını öğrenmeye çalışan herkese temel ve teorik bilgiler çizgi test mantığı ile verilmeye çalışılmıştır. Karikatür eğitimi konusunda bir boşluğu doldurmaya dönük bu kitap serisinin ilk kitabı olma özelliğini taşıyor.....